21 Temmuz 2007 Cumartesi

Rock'n Coke

Rock'n Coke'ta yok yok!

3-4 Eylül tarihlerinde düzenlenecek Rock'n Coke İstanbul sayesinde The Cure, The Offspring ve Korn gibi efsanevi grupları canlı izleyecebileceğiz. Biletler 20 Haziran'da satışa çıkıyor




Türkiye'nin en büyük açık hava müzik etkinliği Rock'n Coke bu yıl 3-4 Eylül tarihlerinde İstanbul Hezarfen Havaalanı'nda gerçekleşecek. Önceki yıllarda Pet Shop Boys, The Rasmus, Iggy&The Stooges, The Cardigans ve 50 Cent gibi dünyaca ünlü isimleri İstanbullularla buluşturan festivalin bu yılki konukları da hayli iddialı.
Rock'n Coke'un bu yılki esas bombası The Cure. 26 yıl önce "Three Imaginary Boys" albümüyle alternatif rock ve post-punk'ın temellerini atan efsanevi grup,
3 Eylül Cumartesi günü Rock'n Coke ana sahnesinde tam iki buçuk saat sürecek muhteşem bir konser verecek.
Rock'n Coke sayesinde canlı dinleme fırsatını bulacağımız bir diğer grupsa Korn. 20 milyonun üzerinde albüm satışıyla modern zamanların en büyük rock gruplarından olan Korn da en güzel şarkılarını yine cumartesi günü İstanbullular için söyleyecek.
Festivalin bir diğer iddialı ismi ise The Offspring. 90'ların efsanevi punk-rock grubu, yeni single'ı "Can't Repeat"i de içeren "Greatest Hits" albümünün ardından çıkacağı dünya turnesi kapsamında, 4 Eylül Pazar günü Rock'n Coke'ta olacak.
Festivale katılacağı kesinleşen diğer isimler ise şöyle: The Tears, Hot Hot Heat, Skin, Replikas, Ceza, MaNga, Pamela ve Şebnem Ferah.
Rock'n Coke boyunca Burn Sahnesi'nde de alternatif DJ performansları sergilenecek. Burn Sahnesi'ni kasıp kavuracak isimlerin başını geçtiğimiz aylarda da ülkemize gelen, dans müziğinin "Jedi ustası" prodüktör, DJ ve müzisyen Tom Middleton çekiyor. Burn Sahnesi'nde izleyebileceğiniz diğer isimlerse The Homegrown Soundsystem, Johnny Rock, Sid le Rock, Rootsman fet. MC. D. Bo. General, Tamburada, Evil 9, Ellen Allien, Barış K., Angie Reed, The Bays ve Ricardo Villalobos.

<İndirimli ön satışlar bu hafta başlıyor
Rock'n Coke'a bu yıl 50 bin kişinin katılması bekleniyor. Kamp yapmak isteyenlerin 2 Eylül akşamı 18.00'den itibaren giriş yapabileceği etkinlik için kamp alanının kapasitesi de 7 bin 500'e çıkarılmış.
Rock'n Coke biletlerinin ön satışı 20 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Biletix'ten temin edebileceğiniz biletleri ön satışta kombine 55, kamp+kombine ise 65 YTL'ye alabilirsiniz.


Soundwave festival turunun son ayağı

Rock'n Coke İstanbul Festivali geçtiğimiz iki yılda gösterdiği başarı sayesinde bu yıl ilk kez düzenlenen ve Coca-Cola'nın Avrupa çapındaki en kapsamlı müzik etkinliği olan Soundwave'in hem ilham kaynağı hem de son durağı oldu. Dokuz vagonlu özel müzik treni ile ülkeler arasında toplam 18 bin kilometre seyahat edecek şanslı gençler, yol boyunca farklı ülkelerden müzik gruplarını da izleyecek. Bir vagonu da Rock'n Coke festivalinin tanıtımına ayrılan trenin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de "İstanbul'a gidin" çağrısı yapılıyor.
Soundwave festival turunda en büyük ilgiyi de İstanbul görüyor. Yaklaşık 20 Avrupa ülkesinden 600 genç, Rock'n Coke İstanbul'a katılacak. Ayrıca Yunanistan, Bulgaristan, İsrail ve Rusya gibi ülkelerden de bilet talepleri geliyor.

Rock İstanbul yarın başlıyor

Eylül ayına kadar bekleyemem diyen rock müzik severler, yarın başlayacak Rockİstanbul Festivali'ni kaçırmasın. Kilyos Solar Beach'te yapılacak ve dört gün sürecek festivalin kapı açılışı yoğun istek üzerine 15.00'ten 10.00'a alındı.
İki ayrı sahnede toplam 55 grubun sahne alacağı Rockİstanbul'un ağır topu Garbage. Kraftwerk, Megadeth, JJ72, The Kills, Andy Smith ve Andromeda gibi önemli grupların sahne alacağı festivale Bulutsuzluk Özlemi, Bülent Ortaçgil, Gürol Ağırbaş gibi Türk rock'ının eskimeyen isimlerinin yanı sıra 110, Telvin, Kurban gibi son dönemde yıldızı parlayan sanatçılar da katılacak. Festivalin açılış konserini yeni albümünden şarkılarla Duman, kapanışını ise Mor ve Ötesi yapacak. Festivalde ayrıca çeşitli etkinlikler ve spor aktiviteleri de düzenlenecek.
Festival biletlerinizi www.ticketturk.com'dan temin edebilirsiniz. Ayrıca yarın ÖSS çıkışında ÖSS belgesi ile festivale gelen veya öncesinde Tickettürk satış noktalarına giderek ÖSS belgesini gösterenlere indirim uygulanacak.

19 Temmuz 2007 Perşembe

Sergi Etkinliği

Tanrı’ya Adanmış Halılar:Transilvanya Kiliselerinde Anadolu Halıları -yeni-
Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul Avrupa, 19 Nisan - 19 Ağustos 2007
S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) , 19 Nisan-19 Ağustos 2007 tarihleri arasında, Tanrı’ya Adanmış Halılar: Transilvanya Kiliselerinde Anadolu Halıları, 1500-1750 başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor.


Karma Sergi
Desti sanat Galerisi, Antalya, 19 mayıs-30 Ağustos 2007
50 Sanatçı 250 Eser


Çağdaş Sanat 20
Mine Sanat Galerisi, İstanbul Anadolu, 11 Haziran – 30 Temmuz 2007
Kuruluşundan bu yana sürekli yenilenerek ilerleyen Mine Sanat, “Çağdaş Sanat 20” başlıklı yaz sergisinde 35 ressam ve 5 heykeltıraşın yapıtları yer alacaktır.


Mine Arasan'in 50. Kişisel Sergisi 'Eskiden Yeniye'
Tatbiki Sanat Galerisi Mediha Gerez. Bahariye Caddesi. No: 3, İstanbul Anadolu, 2-23 Haziran 2007, Saat 18.00- 20.00
2-23 Haziran 2007 Kokteyl: 2 Haziran Cumartesi Saat: 18.00- 20.00


Sina Demiral – Özgür Çakır Fotoğraf Sergisi 'İstanbul'da'
Antik Hotel–Antik Cisterna Sergi Salonu, İstanbul Avrupa, 14 Temmuz – 3 Eylül 2007
İki İstanbu aşığı; Sina Demiral ve Özgür Çakır “İstanbul’da” görülmesi gereken yerleri farklı bakış açılarıyla “İstanbul’da” Fotoğraf Sergisi’nde sunuyor.


'Turkuaz' Resim Sergisi
YSO - Odakule Sanat Galerisi, İstanbul Avrupa, 3 Temmuz Çar?amba – 30 Temmuz 2007
Temmuz ayynda ço?unuz en azyndan aileleriniz yazlykta, deniz kenarynda, ?ezlongda ama Odakule Sanat Galerisi yine yeni bir sergi ile açyk.


Okyanus Derinliklerinde Ay-Yıldız Fotoğraf Sergisi -yeni-
Tepe Nautilus 1. Kat Sergi alanı, İstanbul Anadolu, 21 Haziran - 31 Temmuz 2007
Dünya Sualtı Sporları Konfederasyonu - CMAS Sualtı Fotoğraf Şampiyonası’ndan Türkiye’ye iki Dünya Üçüncülüğü getiren Milli Takımın çektiği fotoğraflar 21 Haziran 2007’den itibaren Tepe Nautilus Sergi Alanı’nda denizseverlerle buluşuyor.


Nikos Economopoulos `Balkanlarda` Fotoğraf Sergisi -yeni-
İstanbul Fotoğraf Merkezi, İstanbul Avrupa, 31 Mayıs - 28 Temmuz 2007
İstanbul Fotoğraf Merkezi içinde yer alan Leica Galeri’de, 31 Mayıs – 28 Temmuz 2007 tarihleri arasında, Nikos Economopoulos’un “Balkanlarda” başlıklı fotoğraf sergisi gerçekleşecektir.

18 Temmuz 2007 Çarşamba

TÜRKİYE’NİN EN ÜNLÜ DJ’LERİ VE ROCK SANATÇILARININ MÜZİK ETKİNLİĞİ

12 Ağustos’ta Parkorman’da çılgın parti: Türkiye’nin en iyi DJ’leri; TARKAN, MERT YÜCEL, YASEMİN KOZANOĞLU, NEGMA, OZZY ONE sizlerle. Ayrıca CEZA ve birçok süpriz dans gösterileri yer alıyor. 13 Ağustos’ta, Parkorman’daki gecede, Türkiye’nin en iyi rockçıları ÖZLEM TEKİN, DUMAN, PAMELA, ESRA KAHRAMAN rock severlerle buluşuyor.

PARANTEZ 2. TURKISH NATIONAL H.O.G. RALLY

- CLUB & ORIENT FEST, 12 Ağustos Cuma, Parkorman
- HOGROCK, 13 Ağustos Cumartesi, Parkorman
- “KANSERLE MÜCADELE İÇİN “SARI BİLEZİK” LE KOŞUYORUZ”, 14 Ağustos Pazar, Parkorman

12 – 13 -14 Ağustos 2005 tarihlerinde PARANTEZ YAPIM tarafından PARKORMAN’da gerçekleştirilecek olan 2. Türkiye Uluslar arası H.O.G. Organizasyonu, geçen sene olduğu gibi yine Türkiye’nin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ses getiren aktivitelerinden biri olacak. Bu sene, kanserle mücadelenin önemine dikkat çekebilmek için sosyal sorumluluk bilincine katkıda bulunmak ve duyarlılığı artırmak adına PARANTEZ YAPIM, TÜRKİYE MEME VAKFI (MEVA)’nın başlattığı “Kanserle Mücadele Kampanyası”na destek vermektedir.

• Club & Orient Fest ve HOGROCK organizasyon gelirlerinin bir bölümü ve 14 Ağustos koşu etkinliğinin tüm geliri PARANTEZ YAPIM tarafından TÜRKİYE MEME VAKFI’na bağışlanacaktır.

• Etkinlik için satın alınan her bilet ile kampanyaya ayrıca destek verecek olan katılımcılar, girişte verilecek olan “SARI BİLEZİK”lerini takarak kanserle savaş hareketine destek vereceklerdir.

SARI BİLEZİK’LE CLUB & ORIENT FEST

12 Ağustos 2005, Cuma günü Parkorman’da saat 22:00’de başlayacak olan özel konsept club partimiz şimdiye kadar alıştığımızdan çok farklı süprizlerle dolu…Türkiye’nin en iyi DJ’leri; DJ TARKAN, DJ MERT YÜCEL, DJ YASEMİN KOZANOĞLU, DJ OZZY ONE performansları ile sizlerle buluşacak. Parkorman’daki unutulmaz gecenin diğer bir konuğu da Türkiye’de rap müziğin zirvesinde oturan CEZA… Gece, ünlü performans gösterilerinin eşliğinde birçok süprizle sizlere farklı dakikalar yaşatacak. Tiyatral sahnede yer alacak showlarda; ZENNE ALEX, AŞUK MAŞUK, ORYANTAL SİBEL GÖKÇE, ATEŞ DANSÇILARI, CLUB DANSÇISI SEVTUĞ özel gösterileriyle partiye renk katacaklar. CLUB & ORIENT FEST BİLET FİYATI: 25 YTL. (25.000.000 TL)

SARI BİLEZİK’LE HOGROCK

13 Ağustos 2005, Cumartesi günü Parkorman’da saat 19:00’da başlayacak olan HOGROCK, Türkiye’nin en iyi rock sanatçılarını bir araya getiriyor. İstanbul’u Rock’a doyuracak gecede; ÖZLEM TEKİN, DUMAN, PAMELA, ESRA KAHRAMAN ve WORMS canlı performanslarıyla sabaha kadar sürecek olan etkinlikte rock severlerle buluşacak. HOGROCK BİLET FİYATI: 30 YTL. (30.000.000 TL)

“KANSERLE MÜCADELE İÇİN “SARI BİLEZİK” LE KOŞUYORUZ”

Organizasyonun son günü olan 14 Ağustos, Pazar günü saat 13:00’te PARANTEZ YAPIM’IN organize ettiği PARKORMAN’dan başlayacak “KANSERLE MÜCADELE İÇİN SARI BİLEZİK’LE KOŞUYORUZ” etkinliğine duyarlı tüm katılımcıları bekliyoruz. Koşuda satışa sunulacak olan SARI BİLEZİK ve MEVA T-shirtlerinin tüm geliri TÜRKİYE MEME VAKFI’na bağışlanacaktır. Katılımın ve bu konudaki duyarlılığın artırılması yönündeki faliyetlerimiz;

• Organizasyonun medya sponsoru Show TV organizasyon ve koşuya ait tanıtımı 15 gün boyunca yayınlayacağı teaserlar ile duyuracaktır.

• Organizasyonun radyo sponsoru Best FM, organizasyon ve koşuya ait tanıtımı 20 gün boyunca yayınlayacağı teaserlar ile duyuracaktır.

• BEST FM, 14 Ağustos günü koşunun start alacağı noktadan CANLI YAYIN aracıyla organizasyonu takip edecektir.

• Organizasyon öncesi 5 yıldızlı bir otelde yapılacak olan basın toplantısı ile koşuya destek veren Türkiye MEME VAKFI temsilcileri, Parantez YAPIM, Şişli Belediyesi Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül, Tuğba Özay, Esra Kahraman, Ege, Grup Destan konunun önemine dikkat çekmek üzere orada bulunacaklar ve tüm halkı koşuya davet edecektir. Basın toplantısına katılım için Haluk Levent, Suat Suna ve Ceza ile görüşmeler devam etmektedir.

• Organizasyona ait tanıtım için basılan 30.000 afiş üzerinde koşunun ve Türkiye Meme Vakfı’nın tanıtımına yer verilmiştir.

• 14 Ağustos tarihinde gerçekleştirilecek olan koşunun startını Şişli Belediyesi Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül duyarlı önemli katılımcılar ile beraber verecektir. Şişli Belediyesi, Türkiye Meme Vakfı’nın kanserle mücadele için düzenlemekte olduğu bu kampanyaya büyük ölçüde destek vererek 100 bez afiş ile tüm ilçeye duyurumunu sağlamaktadır.

İndir !

Ankara Tiyatro Etkinlikleri Videoları

İndir ! ( Ölü Link Düzeltilecek )

İstanbuL Tiyatro Etkinlikleri Videoları

İndir ! ( Ölü Link Düzeltilecek )

İzmir Tiyatro Etkinlikleri

İndir ! ( Ölü Link Düzeltilecek )

Albert Long Hall Müzik Videoları

İndir ! ( Ölü Link Düzeltilecek )


Albert Long Hall Ve Diğer Sanatçılar

Koro Konseri - 22 Mayıs Salı 2007, 20:00 - Albert Long Hall

2007 yılının bahar döneminde de Gönül Paçacı yönetiminde gerçekleştirdiğimiz koro konserimizin ilk bölümünde değerli bestekâr Ahmed Avni Konuk'un eserleri seslendirildi. Avni Bey'in hocâsı Zekâi Dede'nin vefatı üzerine bestelediği, "Eğer Suzidil Mersiye Kar'ı yapıp Hoca'ya ithaf etmeseydim asla kendime gelemezdim" diye bahsettiği Kâr ile başlayan konserimizin ilk yarısı yine Avni Bey'e ait Muhayyer Şarkı ile son buldu. Konserin ikinci bölümünde ise ağırlıklı olarak üniversitemizin tarih bölümü başkanı Prof. Dr. Selçuk Esenbel'in dedeleri Mahmud Celâleddin Paşa ve Şemseddin Ziya Bey'e ait eserler vardı. Divân formunda eserlerin de icra edildiği konserimiz Ziya Bey'e ait Şehnaz Şarkı ile sonlandı. Geceyi konuk solist olarak Güzin Değişmez şereflendirirken, konser boyunca sazlarıyla Göksel Baktagir(kanun), Yurdal Tokcan(ud), Selim Güler(kemençe), Emrullah Şengüller(viyolensel) bizlere eşlik ettiler.

Mızrabın Nefesi - 20 Nisan Cuma 2007, 20:30 - Garanti Kültür Merkezi
Aziz Şenol Filiz ~ Birol Yayla Projesi

“Yansımalar” birlikteliği ile tanıdığımız Aziz Şenol Filiz ve Birol Yayla, dört yıldır devam eden projeleri "Mızrabın Nefesi" ile değerli neyzenler Salih Bilgin, Bülent Özbek, Volkan Yılmaz, tanburîler Özata Ayan, Murat Aydemir ve yine perküsyon ustaları Hüseyin Tuncer ve Yarkın kardeşleri Boğaziçili müzikseverlerle buluşturdular. Beste-i kadîm, Pençgâh Ayin ile başlayan konserde, eski ve yeni değişik formdaki eserlerden oluşan repertuar Mehmet Kemiksiz'in eşsiz sesinden Dilkeşhâveran Salâ ile son buldu
. Topluluk sevenleri için yine "Mızrabın Nefesi" projesi kapsamında Şubat 2007'de album çıkarmış bulunmaktadır.

"Gâip bir musikiydi sanki" - 21 Aralık Perşembe 2006, 19:30 - Albert Long Hall

2006-2007 öğretim yılının ilk döneminde gerçekleştirdiğimiz koro konserimizin konusu şimdiye dek seslendirilmemiş eserlerdi. Konserin 1. bölümünde bestekar Hasan Fehmi Mutel'in eserlerini seslendirdik. Hasan Fehmi Mutel'in eserlerine yer verişimizin hikayesi hocamız Gönül Paçacı'nın bestekarın kızına ulaşmasına dayanıyor. Hocamız eserlerin notalarını bestekarın kızı Sayın Nuran Mutel'den temin ederek bizlere ulaştırdı. Konserin 2. bölümünde ise Sayın Udi Osman Nuri Özpekel'in "100 Bilinmeyen Eser" adlı kitabından seçtiğimiz eserleri seslendirdik. Hocamız Gönül Paçacı'nın yönettiği konserimize sazlarıyla Selim Güler (kemençe), Halil Karaduman (kanun), Emrullah Şengüller (viyolonsel) ve Yurdal Tokcan (ud) eşlik ettiler.

Klasik Türk Müziği Konseri - Solist: Bora UYMAZ 9 Kasım Perşembe 2006, 20:00 - Albert Long Hall

Günümüzün yetenekli genç yorumcularından, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İzmir Klasik Türk Müziği Korosu’nda görevini sürdüren Bora UYMAZ, 9 Kasım Perşembe günü konuğumuz olarak BTS’de solo bir konser verdi. Hicazkar ve Kurdilihicazkar makamlarında eserler seslendiren Bora UYMAZ’a, Pelin Kuruoğlu (Tanbur), Mahinur Özüstün (Kemençe) ve Safinaz Rizeli (Kanun) sazlarıyla eşlik ettiler.

'Son Klâsik' Zekâi Dede - 17 Mayıs Çarşamba 2006, 19:30 - Albert Long Hall

'Üstâd-ı hüner Zekâî gitti
Ey bang-i âdem, sürûd-gûş ol'

Bogaziçi Üniversitesi Türk Müzigi Kulübü olarak gerçeklestirdigimiz geleneksel koro konserlerimizin bu dönemki konusu Klasik Türk Müzigi'nin son büyük bestekâri olarak kabul edilen Zekâi Dede idi. Albert Long Hall 'da düzenledigimiz konserimize yaklasik 150 kisi istirak etti. Sevgili hocamiz Gönül Paçaci 'nin yönetiminde 27 kişilik Türk Müzigi Koromuz, Zekâi Dede'nin ve ögrencileri Haci Arif Bey, Zekâizâde Ahmed Efendi, Hüseyin Sâdeddin Arel, Suphi Ezgi gibi bestekârlarin eserlerini seslendirdiler.
Saygideger YTÜ Ögretim Üyesi Aslihan Eruzun (Klasik Kemençe), sazende Pelin Kuruoglu (Tanbûr), İstanbul Devlet Klasik Türk Müzigi Korosu sanatçisi Günay Çelik (Kanunî) bizi kirmayip enstrumanlariyla konserimize renk kattilar.

Konserin 1. Bölümünde Seslendirilen Eserler: Suzidil Kâr-Ahmed Avni Konuk, Hisarbuselik Agir Semai-Zekai Dede, Hüseynîasiran Sarki-Zekai Dede, Hicazkar Nakis Beste-Zekai Dede, Neva Sarki-Zekai Dede, Konserin 2. Bölümünde Seslendirilen Eserler: Muhayyer Sarki-Haci Arif Bey, Bayati Araban Saz Semai-Rauf Yekta Bey, Karcigar Sarki-Leon Hanciyan, Kürdilihicazkar Sarki-Suphi Ezgi, Kürdilihicazkar Sarki-Hüseyin Saadeddin Arel, Segah Sarki-Sükrü Senozan, Hicaz Sarki-Medenî Aziz Efendi, Hicaz Sarki-Ahmet Rasim Bey, Hûmayun Sarki-Sevki Bey -

Ahmet Özhan 'Aşka Dâir' - 30 Mart Perşembe 2006, 19:30 - Albert Long Hall

Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihî Türk Müziği Topluluğu'nun sanat yönetmeni olan Ahmet Özhan 30 Mart Perşembe akşamı konuğumuz olarak Albert Long Hall'de bir konser verdi. Konserin ilk bölümünde Ahmet Özhan klasik formda dinî ve lâdinî örnekler sundu. İkinci bölümde ise Özhan, Kanunî İhsan Özer'in Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî'nin günümüz Türkçesine çevrilmiş rubâilerine yaptığı bestelerden oluşan eserleri seslendirdi. Konserde Ahmet Özhan'a sazları ile yine aynı topluluğun sâzendeleri olan Hakan Alvan(ney), İhsan Özer(kanun), Özata Ayan(tanbur) , Sertaç Tezeren(kemençe), Günay Uysal(bas kemençe) ve Serdar Bişiren(ritim saz) eşlik ettiler.

'Alâeddin Yavaşça 80 Yaşında' - 27 Mart Pazartesi 2006, 19:30 - Albert Long Hall

27 Mart Pazartesi günü, bestekarlık, ses sanatkarlığı ve hocalık gibi bir çok yönüyle tanınan, günümüzün en önemli müzik adamlarından biri olan Alâeddin Yavaşça'nın 80. yaşını kutladık. Alâeddin Yavaşça'nın da onur konuğu olarak katıldığı etkinliğimiz Yavaşça'nın yıllar önce seslendirdiği, kendisinin de hocası olan Zeki Arif Ataergin'in Saba Şarkısı “Bir nigah et kahr ile sen bakma Allah aşkına” eserinin kaydıyla başladı. Rektör yardımcımız Cem Behar'ın yaptığı açılış konuşmasından sonra Yavaşça'nın hayatını anlatan kısa bir belgesel izledik. Ardından hocamız Gönül Paçacı, Alâeddin Yavaşça'nın müziğin günümüzdeki yeriyle ilgili görüşlerini alan bir söyleşi yaptı. Etkinliğimizin ikinci bölümü ise Yavaşça'nın eserlerinden oluşuyordu. Adeta okulumuz için yazılmış olan Hicaz Şarkı “Boğaziçi şen gönüller yatağı” eserinin besteleniş hikayesinin ardından koromuz Yavaşça'nın bu eserini ve iki yeni eserini seslendirdi. Mezunlarımızdan Serkan Delice, bizi bu gecede yalnız bırakmayarak Yavaşça'nın yeni eserlerinden birini solo olarak seslendirdi. Etkinliğimiz Alâeddin Yavaşça'nın konservatuvardan öğrencisi olan Levent Kaya'nın, Yavaşça'nın eserlerinden oluşan küçük bir konseriyle sona erdi.

Ahenk Konseri - 7 Mart Salı 2006, 19:30 - Albert Long Hall

'Sanma ki ol nağmesidir kemençe ile tanburun
Sohbetidir vuslat akşamı Leyla ile Mecnunun'

Kendilerini “İncesaz” grubundan tanıdığımız Derya Türkan ve Murat Aydemir, 1997 yılında oluşturdukları “Ahenk” albümünden yola çıkarak 7 Mart Salı günü BTS'de konuğumuz oldular. Kemençe ve tanbur ahengini fazlasıyla hissettiğimiz konserde, Derya Türkan ve Murat Aydemir, Klasik Türk Müziği'nin en güzel saz eserlerini icra ettiler. Eyyübi Mehmet Çelebi'nin Arazbar Peşrevi ile başlayan konserde, Tanburi Cemil Bey'in Isfahan Saz Semaisi ve Şedaraban Saz Semaisi, Cevdet Çağla'nın Acemkürdi Saz Semaisi yer aldı. Sanatkarlar ayrıca Tanburi Osman Bey'in Uşşak Peşrevini notada yazdıldığından farklı olarak Tanburi Cemil Bey'in yıllar önce icra ettiği şekilde sundular.

'Kemânî Bestekârlar' - 22 Aralık Perşembe 2005, 19:30 - Albert Long Hall

2005-2006 dönemi kış dönemi koro konserimizde Kemani Ali Ağa'dan Nurhan Hekimoğlu'na kadar Türk müziğinin en önemli kemani bestekârlarının eserlerini seslendirdik. Enderun kaynaklı ve Osmanlı Sarayı'nın müzik zevkinin içinden yetişen Kemani Şakir Ağa, Kemani Rıza Efendi, Kemani Ali Ağa gibi isimlere; Tatyos Efendi, Sarkis Efendi, Sadi Işılay, Cevdet Çağla, Emin Ongan gibi Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişi temsil eden kemani bestekarlara ve son dönem kemanilerin eserlerinden örneklere konserimizde yer verdik. Ayrıca konserimizde günümüzün yaşayan önemli bir hocasının, Yavuz Özüstün'ün -bir eseri ilk kez seslendirildi- eserlerinden örnekler ve çok genç yaşta kaybettiğimiz kemani Nurhan Hekimoğlu'nun da bir eseri seslendirdik. Nubar Tekyay, Hakkı Derman ve Necati Tokyay gibi yıldız icracıların örneklerinin de dinletildiği konserimizde müziğe kemanla başlayan İstanbul Radyosu Türk Halk Müziği sanatçısı Metin Eryürek kendi bestesine kemanıyla eşlik etti. Hocamız Gönül Paçacı yönetimindeki yirmi yedi kişilik koromuza İstanbul Sazendeleri Göksel Baktagir, Selim Güler, Emrullah Şengüller ve Yurdal Tokcan sazlarıyla renk kattılar.

Ney & Tanbur Murat Salim TOKAÇ - 28 Kasım Pazartesi 2005, 19:30 - Garanti Kültür Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulübü'nün davetlisi olarak İstanbul'a gelen Dr. Murat Salim Tokaç 28 Kasım Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde müzikseverlerle buluştu. Neyzen Sâlih Dede, Dr. Cemil Özbal, Ünal Ensari, Nedim Ağa, Tanburî Zeki Mehmed Ağa, Cinuçen Tanrıkorur, Tanburî Cemil Bey, Refik Fersan, Necdet Yaşar ve Kemâni Sebuh'un eserlerine yer verilen konser iki bölümden oluştu. Günümüz ney ve tanbur icrasında kendisine has üslûbu ile öne çıkan Tokaç, konserin ilk bölümünde birbirinden güzel saz eserlerini ney ile seslendirdi. İkinci bölümde ise Tokaç'ın tanburu ile çaldığı saz eserleri dinleyicilerin beğenisini topladı. Her iki bölümde de sanatçı yaptığı ney ve tanbur taksimleri ile programa zenginlik kattı



'Sarayda Terâvih' - 27 Ekim 2005 Perşembe, 19:30 - Albert Long Hall

Eski İstanbul'da gerek padişah huzurunda, gerekse selâtin câmilerinde terâvihler musikîli bir şekilde kılınırdı. O dönemlerde, imam iyi bir musikişinas, müezzin mahfilindekiler de zamanın çok önemli ses ve terkîb-i musikî bilginleridir. Sarayda Terâvih'ler, çabucak bitirilen ibadetler olarak görülmezdi. Terâvihler uzun uzun kılınır, iki rekatta bir selam verilir, aralarda o makamdan ilâhiler ve salavatlar okunur, hatta aralarında şerbetlerin içildiği bir merasim şeklinde olurdu. Tertîbini Buhûrizâde Mustafa Itrî Efendi'nin yapmış olduğu hakim kanaat olan "Enderûn usûlü" terâvihde, yatsı namazının dört rekat farzı, Segâh veya Hüzzam makamında kılınır, ondan sonra başlanan terâvihin birinci dört rekatı Rast, ikinci dört rekatı Uşşak, üçüncü dört rekatı ise Sabâ makamında kılınırdı. Dördüncü dört rekatlık kısmında Evc makamı, beşinci ve terâvihin son dört rekatında ise Acemaşîran makâmı kullanılır makamın sebep olduğu ruh haliyle terâvih büyük bir coşkuyla biterdi. Daha sonra Vitr namazında yine Hüzzam veya Segâh makâmına geçilir, fakat namazın üçüncü ve son rekatında Tahirbûselik makâmında karar kılınırdı. Son olarak namaz, Bûselik ve Nihavend makâmlarından oluşan duâlarla ve âmin nidalarıyla biterdi. 27 Ekim Perşembe günü kulübümüz mezunları ve mensuplarından oluşan sazende ve hânende topluluğu Ramazan etkinliği olarak Enderun usûlü terâvihin ilâhilerden oluşan mûsikî kısmını, Albert Long Hall'de seslendirdi.

Okuma Ve Yazma

Ali Topu Tutamadı

İlköğretimde yeni sisteme göre öğrenciler artık okumayı cümlelerden değil harflerden başlayarak öğrenecek. Sistem öğretmenlerin kafasını karıştırdı.
İlköğretimde yeni sisteme göre öğrenciler artık okumayı cümlelerden. değil harflerden başlayarak öğrenecek. Sistem öğretmenlerin kafasını karıştırdı.

Ali'nin okuma fişleri rafa kalktı

Öğrenciler artık okumayı cümleden değil harflerden başlayarak öğrenecek. Öğretmenler yeni sistemi eleştirdi.

Ülke çapında tüm öğrenciler bu yıl okuma ve yazmayı farklı bir yöntemle öğrenecek. Değişikliklere alışkın eğitim sistemimizde, bu kez 1968'den beri kullanılan "tümdengelim" yöntemi tarihe karıştı. Yani öğrenciler artık üzerinde "Ali topu at" yazan fişleri tanımayacak. Çünkü eskiden olduğu gibi öğretmenler okumayı, cümleleri sırasıyla kelimelere, hecelere ve harflere bölerek öğreten sistemi kullanmayacaklar. Bunun yerine ilk başta harflerle tanışılacak. Geçtiğimiz haftalarda bu yeni sistemi öğretmenlere öğretmek amacıyla bir dizi eğitim düzenlendi. Pek çok öğretmenin bu konuda kafası karışmış durumda. Hemen hepsi "Deneyip göreceğiz!" diyor. Uzmanlar da hangi sistemin daha faydalı olduğu konusunda ikiye bölündü. Bu yıl başlayacak yeni müfredatta öğrenciler okumayı ve yazmayı eşzamanlı öğrenecekler. Harflerden önce çocuklara okuma ve yazmaya hazırlık için bazı alıştırmalar yapılacak. Örneğin parmaklarını nasıl kullanmaları gerektiği, nasıl kalem tutulacağı, serbest ve düzenli resim çalışmaları gibi. Bu aşamadan sonra öğrencilere sesi tanıtma ve hissettirme çalışmaları yapılacak. Örneğin tanıtılan sesin hangi öğrencilerin adında bulunduğu, hangi bitki, hayvan veya eşya adında olduğu sorulacak. Daha sonra öğretmen tahtada bu sese karşılık gelen harfin nasıl yazıldığını gösterecek ve öğrencilerle birlikte okuyacak.

ÖNCE 'E' HARFİ
Harflerin öğretilme sırası ise alfabetik olarak değil, kullanım sıklığı sırasına göre yapılıyor. Örneğin ilk olarak "a" harfinin yerine "e" öğretilecek. En son öğretilecek harf ise "j". Harfler dört grupta ele alınıyor. Birinci grup e, l, a, t; ikinci grup i, n, o, r, m; üçüncü grup u, k, l, y, s, d ve dördüncü grup g, c, p, h. Harflerden sonra hecelere, sözcüklere ve cümlelere geçilecek. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre bu yöntem öğrencilerin duyduğu ve çıkardığı seslerin bilincine varmasını sağlıyor. Böylece öğrencilerin kelimeleri doğru telaffuz etmesine, akıcı konuşmasına katkıda bulunulacak. Ayrıca öğrenci yazı ile konuşma arasındaki benzerlikleri görüp yazının harflerin birleştirilmesiyle; konuşmanın ise seslerin birleştirilmesiyle yapıldığını anlayabilecek. Yeni müfredatın bir diğer farklılığı da yazı yazma stili hakkında. Öğrenciler ilk okumayazma öğretimine bitişik eğik yazıyla yani el yazısıyla başlayacaklar. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri Eğitim Yönetimi Denetimi alanında çalışan Doç. Dr. Muharrem Köklü, cümleden başlayarak okuma-yazma öğrenmenin Türk dil yapısına daha uygun olduğu düşüncesinde. Psikoterapist Emre Kapkın ise yeni müfredattaki okuma-yazma yönteminin, Türkçe için en doğrusu olduğunu belirtiyor. Bunun sebebi ise Türkçe'nin yazıldığı gibi okunan bir dil olması.

Ece Koçal

A. K. (45 yaşında, ilkokul öğretmeni)

OKUMA-yazmada, göz-ses uzaklığı vardır. Göz satır üzerinde sıçrayarak ilerler. Gözün bir satır üzerindeki sıçrama payı ne kadar yüksekse, seslendirme ona uygundur. Yeni sistem okuma hızını yavaşlatır. Mantıklı değil. Tümdengelimde öğrenciler geç okuma ve yazma öğreniyordu, ama bu öğretmen yetersizliğindendi.

M. Ç. (48 yaşında, ilkokul öğretmeni)

ÖĞRETMENLERE verilen seminerler çok azdı. Biz sadece dört gün gittik. Hepimizin kafası karışık. 30 yıllık bir öğretmen olarak benimseyemedim. Çünkü yeni yöntem çocukların işlek okumasını engeller. Çocukların cümleleri tümden kavramaları gerekir. Yeni yöntem çocukların duraksayarak okumalarına sebep olur.(sabah Haber)

(Mustafa35)Değerli Meslektaşlarım
Ben de 18 yıldır sınıf öğretmeni olarak ara vermeden çalıştım ve halen çalışmaktayım bu yıl da gönüllü olarak birinci sınıfları aldım. Yeni bir müfredata yeni bir sınıfla başlamak en iyisi.Birinci sınıf okutmuş olan meslektaşlarım bilirler sene sonuna bir iki ay kala okumaya gecememiş öğrencilere ses temelli okuma yazma çalışması yapıp da okuma yazmaya geçiriyoruz ve bunu hemen hemen tüm meslektaşlarım uyguluyor,erken konuşmak istemiyorum ama ben bu yeniliğin kesinlikle eskisinden daha olumlu ve güzel olacağını hissediyorum.Saygılarımla

MAĞDURİYET BÖLGELERİNDEKİLERİ HİÇ DÜŞÜNMEDİNİZ Mİ?

Erzurum'un bir ilçesinin 1,5 saat uzaklığındaki bir köy....Haftada bir arabası var.O da salı günleri...Yeni bir müfredat getiriyorsunuz.Çok güzel.Çağdaş bir eğitim anlayışı...O da harika.(Kaldı ki bana göre müfredattan ziyade yöntemler ders işleniş şekilleri değiştirilmiş.E zaten bizlerde yani mesleğine saygı ve sevgi duyanlar da derslerimizi bu biçimde işliyorduk.Değişen ne yapmayanları da ayırtedebilmek.Ve bunu belgelerle ispatlamak.Neyse...)Bakın bu gibi yerlerde veli desteği sıfır.Öyle değilmi ki eğitim ve öğretim 3 ayaktır.(okul,öğretmen,veli)Hadi okulu kendi çabalarımızla bir şekle şemale soktuk.Kendimizi de naptık ne ettik geliştirdik.Tüm çabamızla yüklendik.Ama veli zihniyeti ve katılımı inanın ki hiiiiç kolay değil...Yeni müfredata göre çok fazla materyalle çalışma yapraklarıyla deney malzemeleriyle çalışmalar yapmamız gerekiyor.pEKİ SÖYLERMİSİNİZ BU KÖYDE GÖREV YAPAN BİRİ NE ZAMAN,NASIL,NERDE BÜTÜN BUNLARI KARŞILAYABİLECEK...???
Veli bir kurşun kalem dahi almazken size fotokopi kağıt parası mı vercek?Hadi vermedi biz cebimizden ödedik herzamanki gibi...defterlerini de biz aldık ...benim ikinci defterlerini almaya gücüm yetecek mi 30 öğrencinin..Bırakın bunları...bana fotokopi makinesi yollayın,bana defter kalem yollayın,bana kitap yollayın,bana o eğik el yazısına geçmeden önce boyama yapmaları için boyalar yollayın...Bana 7 yaşına bastığı halde sadece patatesle ve peynirle büyüdüğü için minicik elleri minicik kolları olan ve kalemi tutamayan çocuklarımı büyütecek sihirli güçler verin verin ki ben de küçük el kaslarını bir saniyede geliştirebileyim...4.haftaya giriyoruz ve ben hala çizgi çalışması yapıyorum.Sizin o kitaplarda verdiğiniz 2 sayfalık çalışmalar benim öğrencilerimi el yazısına hazırlamaya YETMİYOR...Bunu sağlayabilmek için ek olarak hazırlamam gereken çalışma yapraklarıyla uğraşmam için bana uykusuzluğuma iyi gelecek güçler verin...Bunu yapabilmem için mum ışığında yorulan gözlerime bir müjde verin...Hazırladığım çalışma yapraklarını evlerine ödev diye gönderdiğimde bunu sobayı tutuşturmak için kullanan velilerime akıl,buna katlanabilmek için bana sabır...Bütün bunlara rağmen öğretmenliğe duyduğum bütün aşkımı , idealistliğimi kaybetmemem için de Saygıdeğer Mİlli eğitim bakanımız Hüseyin Çelik'in ''öğretmenler tenefüsleri çıkarınca günde sadece 2,5 saat çalışıyorlar.Aldıkları parayı haketmiyorlar'' şeklinde yaptığı talihsiz açıklamaya katlanmam için bana yine sabır kendisine de acıma duygusu verin...Nolur...Bana müfredattan bahsetmeyin...Cinlerim diyorum ...Tepeme çıkıyor (Eda Deniz TTBK Öğretmenler Portalından alıntı)

17 Temmuz 2007 Salı

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. Ortaokul ve Liselerde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir.

Eskiden öğretmene "Muallim", öğretmen yetiştiren okula da "Muallim Mektebi" denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848'de açıldı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.

Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur - yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma - yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma - yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi.

Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri'nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata'ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.

Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı.

Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye'nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.

Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı.

Öğretmenler Günü'nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Günü'nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar.

Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.

Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir.

Müzik Etkinliği

MÜZİK ETKİNLİKLERİ

1994 yılından bu yana, hiçbir maddi kazanç gözetmeksizin, başta Türk Sigorta sektörü olmak üzere sanatseverlere sanatsal ve kültürel bir hizmet vermek amacıyla, her geçen gün daha fazla sanatseverin ilgi odağı haline gelen Mill Reasürans Oditoryumu'nda periyodik olarak müzik alanında isim yapmış sanatçı, grup ve orkestralarla klasik müzik resital ve konserleri tertiplenmektedir.

İdil Biret, Suna Kan, Gülay Uğurata, Hüseyin Sermet, Petronella Dittmer, Richard Coulson, Victor Pikaisen, Tatiana Pikaisen, Zeynep Yamantürk, Peter Jablonski, Cihat Aşkın, Mehru Ensari, Wolfgang Seierl, Ahmet Kanneci, Hakan Şensoy, Hakkı Öztürk, Ryunosuke Abe, Arda Aydoğan, Alfredo Panebianco, Vania del Monaco, Luis Chacon, Emre Şen, Hannan Feinstein, Vieri Bottazzini, Li Lian Tonella, Münif Akalın, Manana Kvernadze gibi kendi alanlarında ünlü sanatçılar ile şef Ionescu Galati yönetiminde Pera Oda Orkestrası, Bilkent Gitar Üçlüsü, Melbourne Triosu, Roland Batik ve Trio Bridges, Yonin-No-Kai Tokyo Geleneksel Japon Müziği Grubu, Klasik Gitar Üçlüsü, Orpheus Klavier Trio, Istanbul Quartet, Münip Utandı ve Geleneksel Osmanlı Müziği Topluluğu, Dr. Ali Rıza Kural ve aynı Topluluk, Ahmet Özhan ve İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, Şeb-i Arus, Nalan Altınörs ve saz arkadaşları, Ayşenur & Osman Nuri Özpekel ve Topluluğu, Melihat Gülses & saz arkadaşları, Pane Bianco and Del Monaco Latin Müzik Grubu, "Duo Nota Bene" - Eva Steinschaden & Alexander Vavtar, "Max Bruch" - Oda Müziği - Efdal Altun, Ferhat Ali Göksel, Özgür Güven, Ferhat Göçer & Topluluğu, Gülden Gökşen & Grubu, Engin Gürkey Vurmalı Çalgılar Topluluğu Milli Re Oditoryumu'nda konser veren sanatçı ve gruplar olmuşlardır.
Ayrıca Milli Reasürans T.A.Ş'nin 1996 yılında oluşturduğu Millî Reasürans Oda Orkestrası da her sezon verdiği başarılı konserlerle müzik etkinliklerine katkıda bulunmaktadır.

Milli Reasürans T.A.Ş.'nin 75. kuruluş yıldönümü 2004 yılında, Ferhat Göçer & Topluluğu ve Milli Reasürans Oda Orkestrası'nın Şef'i Hakan Şensoy yönetiminde verdiği konserlerle kutlanmıştır.

Bilimle Uğraşıyorum Etkinliği

TÜBİTAK Bilimle Uğraşıyorum Gösterisi

Bilimle Uğraşıyorum Gösterisi


Bilimin yaygınlaşması amacıyla başlattığımız "Bilimle Uğraşıyorum" gösterimiz, 2005-2006 yılları arasında gerçekleşti. Bu gösteride "Bilim Nedir?", Bilimsel Yöntem Nedir?", "Buluş Nedir?" sorularının yanıtlarını düşünerek, gözlem, deney ve hatta buluş yaparak birlikte aradık. Bu arada çok eğlendik. Çünkü, bilim gerçekten çok eğlenceli.

Gösterimize yaklaşık 1200 öğrenci katıldı. Bilimle ilgili gösterilerimize sonraki yıllarda devam ettirmek istiyoruz.

16 Temmuz 2007 Pazartesi

drama etkinliği indir

drama dersi etkinlikleri
4 sınıf drama etkinlikleri
drama fen bilgisi

etkinliği indir ölü link yenilenecek

1 sınıf sanat etkinlikleri drama
3 sınıf drama etkinlikleri
drama etkinlik
drama etkinlikleri örneği
drama etkinlik planı
1 sınıf drama etkinlikleri

etkiliği indir ölü link yenilenecek


drama dersi etkinlik
drama etkinliği örneği
2 sınıf drama etkinlikleri
4 sınıf sanat etkinlikleri drama
drama etkinlik planları

etkinlik indir ölü lik yenilenecek



drama ile ilgili

15 Temmuz 2007 Pazar

2007 Gezİ EtkinLikLerİ

Sizlere 2007 ilkbahar ve yaz döneminde yapacağımız dağ gezileri etkinlik takvimini gönderiyoruz. Ve bu gezilerle ilgili kısa bilgiler vermek istiyoruz.


1-BÜYÜKHACET(2587 mt) ZİRVESİ ÇIKIŞI. 26-27 MAYIS 2007 CUMARTESİ-PAZAR.

1.GÜN: 19-20 mayısta gezi yoğunluğu ve katılım azlığı nedeniyle yapamadığımız ilk dağ etkinliği gezimizi yapmak istiyoruz. Buna göre 8-10 kişilik yeterli katılım olması durumunda saat: 11.00'de AŞTİ'den hareket ediyoruz. Çankırı'ya ulaştıktan sonra eksik kalan son malzemeleri alıp yerel araçla Kadınçayırı kamp yerine gidiyoruz. Kampımızı kurup akşam yemeği hazırlığı yapıyoruz. Ortaklaşa hazırlanan akşam yemeğimizi afiyetle yiyoruz. Sırt çantası hazırlığı sonrası zirve çıkışı ile bilgiler aldıktan sonra erkenden yatıyoruz.

2.GÜN: Saat: 04.00'de kalkıyoruz. Güzel bir kahvaltı sonrası parkura girip tırmanmaya başlıyoruz. Öğle saatlerine doğru güney batı yüzünden Büyükhacet(2587 mt) zirvesine ulaşıyoruz. Fotoğraf çekimi sonrası zirvede önceden hazırladığımız öğle yemeğimizi yedikten sonra aynı rotadan inişe geçiyoruz. Saat: 16.30'da kampa gelip bir süre dinleniyoruz. Kampımızı topladıktan sonra aracımızla Çankırı'ya gelip otobüse binerek Ankara'ya geliyoruz. Bir başka etkinlikte buluşabilmek dileğiyle vedalaşıp ayrılıyoruz.

2007 MüziK Etkinliklerİ

2007 ALBERT LONG HALL MÜZİK ETKİNLİKLERİ

SOLODAN ORKESTRAYA

2007 İlkbahar Klasik Müzik Konserlerimiz tek sanatçıdan çok sanatçıya doğru çoğalan bir ivme taşıyor. Afişimiz ve kataloğumuzdaki tek çiçekten çok çiçeğe uzanan simge de bu kavramın yansıması: Solo, duo, trio, kuvartet, kentet, oda orkestrası ve daha büyük orkestrayı da kapsayan programlarla bezendi. Dünyadan ve bizden nice deneyimli sanatçının yanısıra, yeni yetişen çocuk sanatçılara kadar uzanan bir yelpaze gözetildi bu dönem. Açılış konserimizde Ralph Kulling yönetimindeki “Eski Viyana Strauss Orkestrası” konuğumuz olacak. Johann Strauss ailesinin ve çevresinin uçarcasına valsleri ve polkaları, tıpkı Viyana’daki yeni yıl konseri görkemini yaşatacak. Dönemin ortasında Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası’na Almanya’da yaşayan piyanistimiz Kemal Cem Yılmaz solist oluyor.

Solo olarak, iki tane piyano resitalimiz var bu dönem: Birincisi ünlü İngiliz piyanist Charles Owen’ın sunacağı İzlenimci müzikle bezenmiş bir program; diğeri CD’leriyle üstüste dünyanın önemli plak ödüllerini kazanan piyanistimiz Toros Can’ın müzik tarihinde dünden bugüne uzanan yolculuğu. İkililerden bir soprano-org dinletisiyle iki-piyano dinletisi yer alacak: Yüzyılı aşkın yaştaki orgumuz ünlü Polonyalı orgcu Wiktor Lyjak’ın yorumuyla ilahi sesini duyuracak ve Polonyalı soprano Urbaniak-Lehmann’ın katılımıyla konser yeni boyutlar kazanacak. Çalışmalarını Berlin’de sürdüren piyanistimiz Emre Elivar, Moskova’da sürdüren piyanistimiz Gökhan Aybulus ile iki-piyano dinletisi düzenliyorlar. Okulumuzun sahip olduğu iki Steinway piyano da böylece ilk kez birarada gelmiş olacak.

Geçen yıl ikili olarak beğeniyle izlediğimiz kemancı Susanna Yoko Henkel ve piyanist Milana Chernyavska’ya bu yıl üçüncü bir hanım sanatçı, Monika Leskovar çellosuyla katılıyor: Zagrep Festival Triosu olarak karşımıza çıkan topluluk trio için yazılmış en güzel yapıtları çalıyorlar. Dörtlü olarak genç ama çok ünlü Hollandalı sanatçılarımız var: EnAccord Quartet dinamizmi ve güzel müzikalitesiyle övgüler derlemiş bir topluluk. Piyanolu beşli olarak akla ilk gelen yapıt herhalde Schubert’in Alabalık Beşlisi’dir. Moskova Virtüoz’lerinin solistleri ve değerli piyanist Michail Lidsky’in katılımıyla Alabalık dahil son derece soylu bir dinletiye tanık olacağız.

Her yıl Nisan sonunda çocuk ve genç yeteneklere özen gösteren bir konserimiz oluyor. Bu kez Spivakov Vakfı’nın özel yetenekli çocuklarıyla, Mertol Demirelli ve Elvin Hoxa gibi bizim de ödül kazanmış harika çocuklarımızı kaynaştırıyoruz: Doğum tarihleri 1992-1997 arasındaki bu üstün çocuklar piyano, keman, çello ve flüt gibi çalgılardaki hünerlerini sergileyecekler.

Konserlerimizin ana sponsoru Akbank’a, ulaşım sponsoru THY’na, konser sponsorları Polonya Konsolosluğu’na, Hollanda Konsolosluğu’na ve Çarşamba akşamları Albert Long Hall’e can katan bütün dinleyicilerimize teşekkür ediyoruz.

Evin İlyasoğlu

Klasik Müzik Koordinatörü

11 Temmuz 2007 Çarşamba

DEPOLAMA SİSTEMLERİ & DEPO VE TEMEL ENVANTER YÖNETİMİ NASIL YAPILIR

Eğitimin Hedef Kitlesi: LOJİSTİK, PROJE SATIŞ,PAZARLAMA, İŞ GELİŞTİRME , PROJE, NAKLİYE, OPERASYON, MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ, DEPO birimlerinde görev yapan çalışanları ve bu alanda kariyer yapmayı hedefleyen kişileri kapsamaktadır.Eğitimin Amacı: Depolama benim için ne kadar önemli? Neden envanter tutuyorum? Daha az maliyetle depomu yönetebilir miyim? Depomu işletmenin diğer süreçleri ile nasıl ilişkilendiririm? Barkod/RFID teknolojisini işletmemde nerede ve nasıl kullanırım ve bu bana ne fayda sağlar? ERP - Lojistik yazılımlarındaki ilişki boyutu nedir? Depodaki KPI’lar nelerdir, performansını nasıl ölçebilirim? Tek depo/çoklu depo uygulamalarında dikkat edilecek noktalar? Depo yapmayı düşünüyoruz fakat ürün tip ve hareket yapısına göre en uygun hangi raf sistemi, hangi istif makinesini tercih edeceğim? Gibi sorulara cevap bulmak mı istiyorsunuz? İşletmeler için önem arz eden ve maliyet merkezlerinden biri olan depolama ve depo yönetimini ele almayı amaçlayan bu eğitimde, bir depo inşasından operasyonuna kadarki gerek duyulacak her teknik ve operasyonel detay eğitim içinde sunulacaktır. Bu kapsamında depo yeri seçimi, depo ebatları, raf sistemleri, istif makineleri (forklift, reachtrucks), barkod otomasyon sistemleri RFID, depo yönetimi kapsamında depolamadaki süreçler, mal toplama modelleri, envanter yönetimi, sektörel bazda depo modelleri gibi bilgiler katılımcıları bilgilendirmek amacıyla sunulacaktır.Eğitimin İçeriği:Depo Yeri Seçimi ve Kriterler Depo Çeşitleri Deponun Kısımları Depo Dizaynında Önemli NoktalarRaf Sistemleri ve Hangisi Sizin İçin Doğru Seçim İstif Makineleri ve Nerede, Nasıl ve Ne Maksatlı Kullanılmaktadır Barkod Otomasyon Sistemleri Diğer Ekipmanlar, Rampa, Koruk, Aydınlatma Sistemleri, Isıtma ve Havalandırma Optimum Personel ve Ekipman Hesaplamaları Ürün Tipine Göre Depo Tasarlayalım? Ürün Sayısına Göre Depolama Sistemleri Örnek Sektörel Depo Modelleri ve Depolama Depolamada Süreçler Mal Kabul (Receiving) Mal Toplama (Picking) Ürün Tipine Göre Mal Toplama Algoritmaları Mal Toplamada Personel Tasrruf Modelleri Raf Sistemleri ile Mal Toplama arasında ilişkiler Mal Yerleştirme (put-away) Besleme (Replenishment) Envanter Sayımı Adresleme Envanter Yönetimi Envanter Eksikliğini Gidermek Için Modeller Mal Hasarları Depo - Üretim Kampüsleri Arası Lojistik Depo Perfomans Yönetimi Kriterleri (KPİ)Depolamada Dış Kaynak KullanımıYazılım Seçimi, Turkiyede Lojistik Sekörü İçinde Depolama Gayrimenkul Firmaları Gözüyle Depo Yatırımları İçin FinansmanEnvanter Yönetimi Çoklu Depolarda Envanter Azaltımı Envanterde ABC Analizi Envanter Maliyet Hesaplamaları Sipariş Maliyetleri Hesaplamaları Sipariş Hazırlık MaliyetiMüşteri Bazlı Sipariş Maliyeti Optimum Envanter Miktarı Hesaplamaları